Avokadonun İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi
AVOKADONUN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Enerji değeri yüksek olana avokado; Vücut sağlığı için önem taşıyan potasyum, magnezyum, bakır, demir, folik asit,omega-3 bakımından oldukça zengindir. Bununla birlikte yüksek oranda A, C, E, K vitaminleri içerir. İçeriğindeki A, C, E vitaminleri sayesinde cildi güneşin zararlı ışınlarından korur bağışıklık sistemini destekler ve yaşlanmayı geciktirir.
Günümüzde bir çok kişi kansızlık şikayetinden yakınmaktadır. Kansızlık (demir eksikliği anemisi) karşıtı avokado heptulose etkin maddesini içermesi sayesinde içerisinde bulunan demirin tamamı vücudumuz tarafından emilebilmektedir.Bu özelliğinden dolayı anemi rahatsızlığı bulunan kişiler için mucizevi bir besindir.
Günümüzde tüketilen yağlar doymuş ve doymamış olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Tüketilen yağın sağlığa yararlı olması için doymamış yağ grubunu tercih etmek gerekmektedir. Avokado’nun kalorisinin %80'ini yağ oluşturmaktadır fakat bu doymamış yağ olan oleik asittir. Bu durumda avokadoya tekli doymamış yağların deposudur diyebiliriz. Tekli doymamış yağ asitleri enerji sağlayarak tokluk hissi verir, kötü kolestrolün azalmasına, iyi kolestrolün aynı seviyede kalmasına veya yükselmesine yardımcı olmaktadır. Kolesterolü dengelemesi sayesinde kalbi korumaktadır. Avokado folik asit açısından zengin bir meyvedir ve bu özelliği ile kalbin dinç ve canlı olmasını sağlar ve kalp krizi riskini önler.
Avokado önemli bir lif kaynağıdır. Avokadonun lif miktarı cinsine göre değişiklik göstermektedir. Rengi daha yeşil ve kabuğu pürüzsüz olan avokadoların lif içeriği daha fazladır.Yüksek lif içeriğinden dolayı tokluk hissi verir, kabızlığı önler ve sindirim sistemini düzenler, bağırsaklardaki faydalı bakterilerin sayısının artmasına yardımcı olur. 100 gram avokadoda bulunan 7 gram lif günlük ihtiyacımız olan lifin %27’sini karşılamaktadır.
Anti kanser özelliğine sahip besinlerden biriside Avokadodur. Tüm kanser türleri riskini azaltmakta büyük rol oynasa da ağız kanserinde çok daha etkilidir. Sebebi ağız boşluğunu zararlı bakterilerden temizleyerek , burada kanserli hücre oluşma riskini azaltmasıdır. Ağız kanseriyle beraber göğüs ve prostat kanserinin ilerlemesini engellediği ve kemoterapinin yan etkilerini azaltmaya yardımcı olma özelliği de vardır. Avokadonun içeriğindeki folik asit, hücre bölünmesi sırasında DNA ve RNA mutasyonuna karşı koruma sağlıyor bundan dolayı haftada 1-2 kez düzenli Avokado tüketen kişilerin vücudunda kanserli hücre oluşumunun önlendiği görülmüştür.
Avokadonun içinde bulunan Lutein ve Zeaksantin göz sağlığı ve görme işlevi için gerekli en önemli antioksidanlardır. Gözde herhangi bir hasar meydana geldiği zaman bu antioksidanlar sayesinde onarım daha kısa sürmektedir.Aynı zamanda avokado yaşla beraber ortaya çıkan sarı nokta ve katarakt gibi rahatsızlıkların görülme riskini de azaltmaktadır.
K vitaminin çoğunlukla göz ardı edilen bir besin maddesidir ancak bu vitamin kemik sağlığı için önemlidir. Yeteri miktarda K vitamini içeren besinler tüketmek ,kalsiyum emilimini arttırır ve kalsiyumun idrarla atılmasını azaltarak kemik sağlığına katkıda bulunur. Anti-inflamatuar etkiye sahip olan avokadoyu düzenli olarak tüketmek kemik erimesi riskini ve kas ve kemik ağrılarını azaltmakta önemli rol oynamaktadır.Günlük ihtiyacımız olan K Vitaminin %25’ini, yarım avokado tüketerek karşılayabiliriz.
Yapılan araştırmalarda potasyum eksikliği nedeni ile depresyon ortaya çıkmıştır. Avokado, içerdiği yüksek derecedeki potasyum içeriği ile pisikolojik ve ruhsal ani değişimleri önlemeye yardımcı olmaktadır Bu hormonların görevi ise dinlendirici gece uykusu sağlamak ve ruh halini dengede tutmaktır. Bu durumda homosisteinin fazla salıglanması durumunda uykusuzluk, gerginlik, ruh halinde dalgalanmalar meydana gelir yapar. Avokada da bulunan folik asit homosistein fazla salgılanmasını önlemektedir.Bu sayede avokadonun gece uykularını düzenler yorgunluk ,halsizlik ve kişinin kendini ruhsal anlamda iyi hissetmesini sağlar.